1 Haziran 2007 Cuma

TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİNİN KUZEY AFGANİSTAN’IN ŞİBİRGAN KENTİNDEKİ OLAYLARA İLİŞKİN BASIN AÇİKLAMASI

tarih: 1/6/2007 23:54
TÜRK OCAKLARI GENEL MERKEZİNİN KUZEY AFGANİSTAN’IN ŞİBİRGAN KENTİNDEKİ OLAYLARA İLİŞKİN BASIN AÇİKLAMASI
28 Mayıs 2007 Pazartesi günü, Kuzey Afganistan’ın Şibirgan Kentinde Valinin görevden alınmasını talep eden göstericilerin üzerine polisin ateş açması üzerine 13 kişinin öldüğü, 30’dan fazla insanın da yaralandığı haberleri basında yer aldı.
Özle kaynaklardan ve basında öğrendiğimiz kadarıyla, Vali Cumahan Hamdard, atandığından beri, bölgenin Afganistan’dan önceki tarihinden gelen Türk Büyükleri Ali Şir Nevai, Babür gibi okul isimlerini değiştirmek, okullarda anayasal hak olarak verilmiş olan Türkçe eğitimi engellemek, Türk öğretmenleri baskı altına almak gibi, Türk olan ahalinin tepkisine yol açan işler yapıyordu. Cumahan ilk atandığı günlerde de Şibirgan’a Afganistan’ın güneyinden beş bin kadar Peştun aile getirip yerleştirmek gibi bir projeyi de hayata geçirmek istemiş, ancak yerel Türk çoğunluğun tepkisi üzerine bundan vazgeçmişti. Yine geçtiğimiz günlerde Türkçe eğitim konusunda çalışmalarıyla tanınan üstat Rahmankul isimli bir uzman da bölgede meçhul bir cinayete kurban gitmişti.

Bütün bunlara tepkili olan halk en sonunda valinin görevden alınması için vilayet binasının önünde gösteri yapmaya kalkınca bu olaylar patlak verdi. İdare, ahalinin binaya taşlı sopalı saldırdığını, hatta roket atmaya hazırlandığını polisin bu yüzden ateş açtığını söylüyor. Bizim basınımızda da olay, aslı araştırılma gereği bile duyulmadan, İran ve Afgan haber ajanslarının geçtiği bu şekilde veriliyor.
Bir defa, gösteri yapan halkın binaya “taşlı sopalı” saldırma niyeti doğru bile olsa, bunu engellemenin yolu, kalabalığa ateş açmak değildir. İkincisi binaya roketle saldırılacağı tespit edildiyse bunu da engellemenin yolu, kalabalığı ateş açmak değildir.
Basınımızın olayı sıradan, küçük bir olay olarak algılaması da doğru değildir. Amerikan işgalinin ve buna direnişin devam ettiği Irak ve Afganistan’da her gün böyle onlarca olay olması ve insanların yaralanması, bu olayı da muhtemelen onlardan biri gibi görmeye yol açmıştır. Ama küçücük bir “stajyer muhabir” dikkati, olayın diğerlerinden farklı boyutlarını görmeyi sağlardı: Ateş açan işgal kuvvetleri değil, yerel idarenin polisidir. Ateş açılıp öldürülenler suikast veya sabotaj eylemine kalkışmış isyancılar değil, yerli ahalidir. Gösteri yapanlar Türk, gösteriyi bastıranlar yerel yönetimdeki hakim Tacik ve/veya Peştun etnik unsurlardır. Yani ateş açanla, ateş açılan arasında etnik farklılık vardır.
Afganistan’da Türkleri sindirmeye yönelik baskıların artacağının işareti sayılmak gereken bu olayda hayatını kaybeden soydaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yararlılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Basınımızı olaya gereken ehemmiyeti vermeye, Dışişlerimizi de Afganistan resmi makamları nezdinde olayı sorgulamaya davet ediyoruz.
Prof. Dr. Orhan Kavuncu
Türk Ocakları Genel Sekret

Hiç yorum yok: